2 Nisan, tüm dünyada otizme dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Otizm Farkındalık Günü olarak ilan edilmiştir.
Otizmden korkmak yerine otizmi anlamaya çalışıp farkındalığımızı arttırmayı hedefleyen 2 Nisan dünya otizm farkındalık gününün amacı; otizmli bireylerin farkına varmak ve bu konu üzerine çözümler üreterek dikkat çekmektir.
2018 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı otizm konusuna dikkat çekmek için “Fark et, kabul et, bizimle yürü” sloganı ile bir çok etkinliğe imza attı. Dünyada Otizm farkındalığı için belirlenen mavi renk konsepti ile bu yıl 2 Nisan’da Boğaziçi Köprüsünün ışıkları, otizm farkındalığı için mavi renklerde aydınlatıldı. Türkiye’de gerçekleşecek etkinliklerin sloganı ise ‘Mavi Işık Yak’ kampanyası olarak oldukça ilgi gördü
Otizm Nedir?
Beyinde bulunan hücreler arasında mesaj taşıyan kimyasal ileticilerde eksiklik yada fazlalığından kaynaklanan otizm bu sorunu yaşayan kişilerin beyin hücrelerinin farklı çalışması ile kendini gösteriyor.
Otizm doğuştan olan ve yaşamın ilk üç yılında belirtiler gösteren bir rahatsızlıktır. Çocuğun çevresi ile sosyal ilişki kuramaması, dil ve iletişim anlamında zorluklar yaşaması ve takıntılı davranış biçimleri sergilemesi, dönen nesneleri uzun süre izlemesi gibi davranışlar ile kendini gösterir. Bazı genetik hastalıkların da otizme yol açtığı düşünülmektedir.
Otizm tanımlandığı 1943 yılından bu yana gerek isim gerek tanısal içerik açısından bir çok değişikliğe uğramıştır. Mayıs 2013’te yayımlanan DSM-5’te (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) tanı grubunun ismi, içeriği ve tanı ölçütleri ile ilgili değişiklikler yaparak “Yaygın Gelişimsel Bozukluklar “ teriminin yerine “Otizm Yelpazesi Bozukluğu” getirilmiştir. Rett bozukluğu, Asperger bozukluğu ise tanı kategorilerinden tamamen kaldırılmıştır.
Otizme Ne Sebep Olur?
Otizmin nedenleri arasında genetiğin önemli bir yeri vardır. Fakat genetiğin tek neden olmadığı da biliniyor. Sadece genetik bir rahatsızlık olsaydı tek yumurta ikizleri arasında her iki bebeğinde otistik olması gerekirdi.
Yapılan çalışmalar ve eldeki bulgular ile genetik olarak otizme yatkınlığı olan çocukların anne karnında geçirilmiş olan kızamıkçık virüsünden etkilendikleri için otizm olduğu da bu olasılıklardan biri olarak öne çıkıyor. Tek bir nedene bağlanamayan otizm birden çok etkenin bir araya gelmesi ile oluşan bir rahatsızlıktır.
Otizm Türkiye ve Dünyadaki Görülme Sıklığı Nedir?
Yapılan araştırmalar son yıllarda otizm bozukluğunun sıklığında belirgin bir artış olduğunu göstermektedir. 1975 Yılında her 5000 kişiden biri otizmli birey olarak değerlendirilirken 2009’da her 110 kişiden biri otizmli birey olarak değerlendirilmiştir. Ülkemizde Otizm erkek çocuklarda kız çocuklarına oranla 4-5 kat daha sık görülüyor.
OYB (Otizm Yelpazesi Bozukluğu) Türkiye’de ve dünyada erkek çocuklarında kız çocuklarına oranla 4-5 kat daha sık görülmektedir. OYB’nin görülmesindeki artışın nedenleri tam olarak saptanmasa da, artışın nedenleri arasında; %27 tanısal değişiklikler, %16 sosyal etkiler, anne-baba yaşındaki artış %11, coğrafi etmenlerin %2 oranında rolü olduğu gösterilmektedir.
Otizm Nasıl Anlaşılır Belirtileri Nelerdir?
Otizm belirtileri genellikle çocuk doğduktan 1-2 yıl içinde kendini fark ettirir. Bu belirtiler bazen 12 aydan önce, bazen de 24 aydan sonra ortaya çıkabilir. Genellikle otizmin ilk fark edilişi çocuğun konuşamama ya da konuşmadaki gerilik, karşı tarafı anlayamama iletişim kurmayıp içine kapanma gibi davranışları ile anlaşılır.
Kelime anlamı, içe yönelme olan otizm; sorunu yaşayan bireylerde bebeklik döneminden itibaren göz teması kurmadığı, kucağa alınmak, rahatlatılmak, sakinleştirilmek gibi isteklerinin bulunmadığı, çevresini izlemeye ve anlamaya dayalı davranışlarının olmadığı gözlemlenmiştir.
Tek düze bir tarzda hep aynı oyunları oynayan otizmli çocuklar, çocuklar, arabaları sürekli sıraya dizmek, araba tekerliği döndürmek ya da eline aldığı bir nesneyi sallamaktan hoşlanırlar. Kendi kendilerine sallanmayı ya da kendi etraflarında dönmeyi severler. Dönen cisimlere karşı özel bir ilgileri vardır. Değişiklikten hoşlanmazlar. Takıntılı ya da törensel davranışları vardır. Ben yerine sen ya da o derler. Bütün ağaç türlerini ezbere bilmek gibi değişik ve daralmış ilgi alanları olabilir.
Otizmli Çocukların Davranış Biçimleri Nelerdir?
Otizmli çocukların davranış biçimlerinde ilk göze çarpan göz temasına girmeyip, söylenenlere tepki vermemeleridir. Otizm iletişim ve etkileşimde bozukluk ve kendini tekrarlayan hareketlerin görülmesidir. Otizmli çocuklar iletişim kurmazlar ya da kurmakta zorlanırlar. Karşıdakinin duygularını ve kendi duygularını anlamada zorlanırlar. Empati geliştiremedikleri için etkileşime girmekte zorlanırlar. Bize anlamsız gelecek el hareketleri ve törensel rutinleri olabilir. Bu belirttiğimiz üç alanın yalnızca birinde bir bozukluk olması durumunda Atipik Otizm tanısı konabilir. Eğer çocuğunuzda bu alanlarda eksiklik ya da geri kalma seziyorsanız hemen bir uzmana başvurmanızı tavsiye ederiz.
Otizm Tanı ve Tedavisi
Otizmin tedavisinde ilk ve önemli adım, erken tanıdır. Tedavisi için ise, yoğun ve sürekli özel eğitim gerekir. Erken tanı ile birlikte haftada en az yirmi saatlik özel eğitim, otizmli çocukların yaşamlarında büyük bir fark yaratmak, sağlıklı gelişim gösteren arkadaşları ile birlikte aynı okula gidebilecek seviyeye gelmeleri mümkün olabiliyor.